Mustafa Kemal Atatürk ve Arkadaşlarının İdam Fermanlarıyla Milli Mücadele
Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindekiler, Milli Mücadele’yi kazanırken boyunlarındaki idam fermanlarıyla karşı karşıya kaldılar. Padişah Vahdettin, toplamda dört ayrı idam kararını onayladı. 11 Mayıs 1920’de, tam 105 yıl önce, Atatürk için idam kararı veren Vahdettin, 24 Mayıs’ta bu kararı resmi olarak onayladı.
25 Nisan 1920’de Ali Kemal, “İdam! İdam!” diye bağıran bir yazı yazarak “Ankara’daki haydutlar” olarak nitelendirdiği “millicilerin” idamını talep etti.
‘Mustafa Kemal Efendi’
Saray mahkemesi, Nemrut Mustafa Paşa başkanlığındaki 1 numaralı Divan-ı Harp’te, 11 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal Paşa ve bazı arkadaşlarının idamına ve mallarının haczedilmesine karar verdi. Suçlamalar arasında, Kuvayı Milliye adı altında “fitne ve fesat” çıkarmak, bunu teşvik etmek, anayasaya aykırı olarak halktan zorla para ve asker toplamak, isteklerine uymayanlara işkence yapmak ve ülkeyi yıkmaya kalkışmak yer alıyordu. İdam kararında Mustafa Kemal Paşa için “Üçüncü Orduyu Hümayun Müfettişliği’nden ayrılmış ve askerliği bırakmış Selanikli Mustafa Kemal Efendi” ifadesi kullanılıyordu. Mustafa Kemal Paşa, askerlikten istifa etmiş olmasına rağmen idam kararında “askerlikten çıkarıldığı” belirtiliyor ve Mustafa Kemal için “paşa” değil, “efendi” deniliyordu.
24 Mayıs’ta Onaylandı
Mustafa Kemal Paşa’ya idam cezası verilen diğer isimler arasında eski 27. Fırka Komutanı İstanbullu Kara Vasıf Bey, eski 20. Kolordu Komutanı Salacaklı Ali Fuat Paşa, eski Ankara Mebusu ve Washington Sefiri Midillili Alfred Rüstem Bey, eski Sağlık Müdürü İstanbullu Dr. Adanan Bey, eski Darülfünun Batı Edebiyatı Öğretmeni İstanbullu Halide Edip Hanım da bulunmaktaydı.
Alemdar gazetesi, bu haberi “Mustafa Kemal ve Hampalarının İdam Kararı” başlığıyla duyurdu. Padişah Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının idam kararını 24 Mayıs 1920’de onayladı. Bu kararların ve haklarındaki infaz hükümlerinin halka duyurulmasıyla Anadolu’da Milli Mücadele’ye karşı iç isyanlar başladı. Bir taraftan düşman işgali devam ederken diğer taraftan iç savaş patlak verdi. İşte Atatürk, bu zorlu koşullarda 1920’de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek millete öncülük etti ve zaferler elde etti.