“`html
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Son zamanlarda, Türk sanat dünyasında yaşanan trajik kayıplar dikkatleri üzerine çekti. İlk olarak, ünlü şarkıcı Metin Arolat, sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu 52 yaşında hayatını kaybetti. Ardından, Avrupa Yakası dizisindeki Kubilay karakteriyle tanınan Vural Çelik, 51 yaşında bir kalp krizi sonucu evinde vefat etti. En son olarak, ‘Ezel’ ve ‘Acı Hayat’ gibi önemli yapımlarda rol almış olan Tekin Temel, 56 yaşında yine kalp krizi nedeniyle yaşama veda etti. Bu üzücü olaylar, genç yaşta kalp krizlerinin artışı ile ilgili endişeleri gündeme getirdi. Bazı uzmanlar, bu durumu stresli yaşam koşulları ve sağlıksız beslenme ile ilişkilendirirken, bazıları da Kovid-19 aşılarını sorumlu tutuyor. Yaşanan bu tartışmalar, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bir açıklama yapmasına neden oldu. Sağlık Bakanlığı, gençlerde kalp krizi ölümlerinin artışına dair bilimsel verilerin desteklemediğini vurguladı.

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan veriler doğrultusunda, 15-24, 25-34 ve 35-44 yaş aralığındaki bireylerde 2011-2023 döneminde, Akut Miyokard Enfarktüsü (kalp krizi) kaynaklı ölüm oranlarında kayda değer bir değişiklik gözlemlenmemiştir. Ancak, 45-54 yaş grubunda 2020-2021 yıllarında ufak bir artış yaşandığı, 2017 ve öncesindeki seviyelerle kıyaslandığında daha düşük olduğu belirtilmiştir. Öte yandan, 2022 ve 2023 yıllarında bu yaş grubundaki kalp krizine bağlı ölümlerin son on yılın en düşük seviyesine gerilediği ifade edilmiştir.” – T.C. Sağlık Bakanlığı
‘BİLİMSEL VERİLER ÖNEMLİDİR’
Genç yaş gruplarındaki kalp krizi ölümlerinin artışına dair resmi verilere dayanmayan spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizen Sağlık Bakanlığı, “Vatandaşlarımızın güvenilir ve onaylanmış bilgileri resmi kaynaklardan edinmeleri büyük önem taşıyor. Toplum sağlığı ile ilgili hassas konularda bilimsel verilere dayalı değerlendirmelerin önceliklisi olmalıdır.” açıklamasında bulundu. Sağlık Bakanlığı, mevcut verilerin gençlerde kalp krizi ölümlerinin artışını desteklemediğini belirtiyor. Peki, uzman kardiyologlar bu konuda ne düşünüyor? İddiaları nasıl ele alıyorlar?
‘ÖLÜM ORANI ARTMIYOR; ANCAK HASTALIKLAR GENÇ YAŞTA GÖRÜLÜYOR’
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayhan Atakan: Son dönemde, kardiyoloji polikliniklerinde daha genç hastalarla sıkça karşılaşıyoruz. 45 yaş altı hastalar, daha önceki dönemlere göre daha fazla kontrole geliyor ve en ufak bir endişede hemen bize başvuruyorlar. Gençler arasında yaygın bir kaygı var; “Kovid-19 sonrası kalp krizleri daha sık görülmeye başlandı” düşüncesi oldukça yaygın.
TÜİK verileri, gençler arasında kalp krizi ölümlerinde bir artış yaşanmadığını gösteriyor. 15-44 yaş aralığında 2011 yılından beri kalp krizi kaynaklı ölümlerde istatistiksel olarak anlamlı bir artış bulunmadığı gözlemleniyor. Ancak, bu grupta kalp hastalıklarının gelişiminde ve kalp krizi geçirme sıklığında bir artış olduğunu söyleyebilirim. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sağlık hizmetlerinin erişilmesi kolaylaştı ve ani kalp krizi ölümlerinin oranı düşüş gösterdi. Gençlerde kalp krizi geçirme oranlarının yüksekliği; hızlı ve etkin tedavi yöntemlerinin uygulanması sayesinde azalıyor. Kardiyolog olarak gözlemlediğim kadarıyla, 45 yaş altındaki hastalarda kalp hastalığı riski son yıllarda artmış durumda. Ancak ölüm oranları, geliştirilmiş tedavi yöntemleri sayesinde azalmıştır. Küçük yaştan itibaren tütün ürünlerinin kullanımı, obezite ve hareketsiz yaşamın artışı kalp hastalıklarının daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına sebep oluyor. TÜİK’in genç yaştaki kalp krizi ölümlerinde bir artış tespit etmemesi, aynı yaş grubunda kalp krizi sıklığını inceleyen bir çalışmanın farklı sonuçlar vereceğini düşündürüyor. Bu verilere ihtiyaç var zira eğer bir artış varsa, sebepleri araştırılmalı ve toplum sağlığını iyileştirmek için gerekli önlemler alınmalıdır.

‘GENÇLERİMİZ STENT İHTİYACI DUYUYOR, TEHLİKE SÜRÜYOR’
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan: Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı istatistikler, hastanelerimizde gözlemlediğimiz durumlarla örtüşüyor. Daha kaliteli bir farkındalık sayesinde durum daha görünür hale geliyor. Sosyal medyanın etkisiyle, gençler sağlık sorunları konusunda daha fazla bilgiye ulaşıyor. Örneğin, iş yerlerinde bir kişinin kalp krizi geçirmesi, diğerlerini hemen kontrole yönlendiriyor. Kalp krizlerini, pandeminin ve aşı süreçlerinin tetikleyip tetiklemediğine dair spekülasyonlar da sürekli gündemde.
İlk kardiyoloji ihtisasıma başladığım 1997 yılından bu yana hastanelerde değişen çok fazla bir durum yok; genç hastalar her zaman vardı. Tanı ve tedavi yöntemleri günümüzde daha erişilebilir halde. Ancak nüfus artışı nedeniyle vaka sayısında bir artış olabilir. Yeniden vurgulamak gerekirse, kalp damar hastalıkları günümüzde ölümlerin en yaygın nedenidir. Genç hastalara stent takma veya bypass önerme durumlarımız sıklıkla yaşanıyor.

‘KALP KRİZİ NEDENİYLE PANİK YAPMAK DOĞRU DEĞİL’
Kalp damar hastalıkları genelde önlenebilir. Kilo kontrolü, sigara bırakma, stresi azaltan bir yaşam tarzı benimseme, beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesi ve düzenli egzersiz, ciddi birçok sağlık sorununu engelleyebilir. Gençler, “Bana bir şey olmaz” düşüncesinden uzaklaşmalı; herkes bu tehlikeyle karşılaşabilir ama önlenebilir.
Sosyal medya ve internet üzerindeki bilgi kirliliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Kalp damar hastalıklarını önlemek adına farklı, bilimsel temeli olmayan yöntemler önerenler de mevcut. Bu sebeple, bilimsel verilerle hareket etmek en doğru yöntemdir. Ülkemizde sağlık hizmetleri oldukça gelişmiş durumda; Sağlık Bakanlığı da bu alanda ciddi çabalar göstermektedir. Sağlık alanında güvenilir kaynakların takip edilmesi ve bilimsel verilere saygı göstermek hayati önem taşıyor.
“`
More Stories
Kar ülkemizi etkisi altına aldı! Bu önlemleri almadan dışarı çıkmayın
Periodontoloji Uzmanı Dr. Karaduran: Kahve tüketimi diş minesine zarar veriyor
İlaçla kilo vermek mümkün mü? Bilimsel veriler ne diyor?