Welcome to Our Website

Ali Bayam, Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım adlı kitabını anlattı

Sevilen yazar Ali Bayam, yeni kitabı olan Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım kitabını ve yazarlık sürecini anlattı. Yazdığı kitaplarla kısa sürede geniş okur kitlesine ulaşan, hayata ve ilişkilere dair yerinde saptamalar yapan Ali Bayam, okurları için yazmaya devam ediyor.

Son olarak Gittiğim Her Yerde Çiçek Açaçağım kitabını yayınlayan Bayam; “Ben sürekli bir şeyler karalar vaziyetteyim.” dedi.

İşte Ali Bayam’ın sorularımıza verdiği yanıtlar;

Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım ikinci kitabınız. Yazma sürecinizden biraz bahseder misiniz?

“Sürekli yazma sürecindeyim”

“İkinci kitabım olan Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım’ı yazarken, tıpkı ilk kitabımda olduğu gibi özel bir sürece girmedim aslında… Çünkü yazıyor olmak benim için bir rutin. Eve Döner İnsan Hep çıktıktan sonra çok güzel reaksiyonlar aldı. Okuyanı ve daha da önemlisi anlayanı çok oldu. Onunla belirli bir ivmeyi yakaladıktan sonra biraz bekledim hatta beklemek istedim diyebilirim. Çünkü kısa süre içerisinde 16 bin adet basıldı ve hala çok
satanlarda yerini koruyor. Bu henüz ilk kitabı olan benim için hatırı sayılır bir başarıydı. Ben de bu başarıyı yaşayarak sindirmek istedim. Fakat elbette bu süreci fiilen durağan geçirsem de zihinde öyle işlemiyor. Yazarlık bir nevi sürekli düşünüyor olma halini de beraberinde getiriyor. Ve bahsettiğim gibi yazıyor olmak bir hayat rutini olunca, vakti geldiğinde
zihninizin ardılında tuttuğunuz o parçaları birleştirmesi kalıyor geriye. Öte yandan edebi anlamda birikimi de olan biriyim. Ben sürekli bir şeyler karalar haldeyim. İş bunları doğru vakitte ve doğru bir başlık altında toparlamaya kalıyor. Velhasıl ben her an o sürecin içerisindeyim diyebilirim…”

Hep “Güzel günler gelecek diyoruz” nedir güzel günler?

“Göğe bakıp gülümsemeyi bilmeliyiz”

“Aslında biraz da güzellik anlayışınız ile alakalı bir durum bu… Güzel nedir sizin için ya da güzel bir günden beklentiniz nedir? Baktığımız zaman bu; tatmin olması, karar vermesi oldukça zor bir durum çünkü güzel ve iyinin skalası oldukça geniş… Ama şunu söyleyebilirim ki, güzeli var eden aslında onun tam karşısına koyduğumuz bir kötünün varlığı… En kötü gününüzü düşünün, nefesinizin kesildiği o gün, ne kadar kötüydü… Eğer buradan yola
çıkarsak; rahatça, huzurla nefes alabildiğiniz bir günü güzel kabul edebiliriz değil mi? Burada isteme, istediğini elde etme ve söylediğim gibi bir tatmin olma söz konusu. Bazı şeylerin yolunda olduğunu hissettiğimiz bir an göğe bakıp, gülümsemeyi bilmeli…”

“Hayatı anlamlı kılan yegane şeyler nelerdir?

“Buna ilk olarak merak cevabını verebilirim. Evet, merak çünkü bizleri hayatta tutan, yaşama sıkı sıkıya bağlanmamızı sağlayan asıl şeyin adı yarına olan merakımız. Tabii bir de olabilecek ihtimallere dair inancımız. Eğer bu ikisi olmasaydı yarın için neler söyleyebilirdik tahayyül edemiyorum. Hepimiz insanız ve koca bir gün ardından başımızı yastığa koyduğumuzda muhakkak yarını geçiririz aklımızdan. Bu hep böyledir. İşte o geleceğe ve
gelecekteki bilinmeyene duyulan korkunç merakın, hayatın en büyük anlamlarından biri olduğunu düşünüyorum.”

“İnsanı bir amaca bağlayan duygulardır”

Ali Bayam’ın, hayat ve yaşama dair sorumuza devam niteliğindeki cevabı ise şöyle oldu;

“İnsanı önce hayata, beraberinde getirdiği sorumluluklarla da bir amaca bağlayan, insanın bir amacı olmasını sağlayan duygular. Hayatın akışı içerisinde tüm çabamız sevmek ve sevilmek adına. Farkında olmadan bu dürtüler doğrultusunda yaşamımızı sürdürüyoruz. Burada yelpazeyi, hayatımızdaki insandan, anne-babamızdan tutun da iş yerindeki patronumuza kadar genişletebiliriz. Çünkü sevildiğimiz ve sevdiğimiz oranda kabul görüyor ve hayatımızı o yönde şekillendiriyoruz.”

Sayfa: 112

Kısa sürede büyük bir başarı yakaladınız. Bunu neye borçlusunuz?

“Anlaşıldığım için başarılıyım”

“Okurlarım, yani kitap çıktıktan sonra okurlarım oldular çünkü daha önceden çoğu takipçimdi. Henüz ortada bir kitap projesi yokken sorulurdu bana, kitap çıkarmaya düşünmüyor musun diye… İlk günden itibaren tüm süreçleri çoğu takipçim ile birlikte izledik biz. Hepsiyle hemen hemen süreçle alakalı her detayı paylaşmışımdır. Sosyal medyada büyük bir aileyiz biz ve sağ olsunlar beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Kitap çıktıktan sonra ise
ailemiz gitgide büyüdü… Ben bunu doğal olmaya ve aslında yaşanılanları yazmış olamama yoruyorum. Mesela hiç düşmeyeceğiz arkadaşlar demiyorum. Evet, düşeceğiz ama en güzel biz kalkacağız diyorum. Ve öyle de oluyor çoğu zaman, bunu yayınlarımda arkadaşlardan duyuyorum ki işin en güzel tarafı bu diyebilirim. Tabii bu işin bir de eğitim ve bilgi kısmı var. Ben edebiyat fakültesi mezunuyum, yüksek lisansım da bu alanda. Kelimeleri teknik açıdan da iyi tanıdığımı söyleyebilirim. Ve en önemlisi ise her zaman dile getirdiğim gibi iyi bir yazar önce iyi bir okur olmalıdır. Çünkü bilmeden anlatamazsınız. Bildiklerimi anlatmaya çalıştım ve anlaşıldığımı düşünüyorum. Evet, başarımı anlaşılmama borçlu olduğumu söyleyebilirim.”

“Yaşamayı seviyoruz…”

“Burada yine bir noktada yarına olan inancımız yaşama sevincimizi de diri tutuyor diyebiliriz. Çünkü iyisiyle kötüsüyle bir hayat bahşedilmiş ve bunu layıkıyla sürdürmemiz gerekiyor. Öte yandan insan egosu itibariyle de kendini ve bu sebeple ona sunulan nefesi de seven bir varlık. Asıl mühim olan aslında yaşamayı sevmekten ziyade yaşamı güzelleştirmeyi başarabilmek. Bu yüzden Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım ismi benim için çok kıymetlidir. Kitapta da tamamen bundan bahsetmeye çalıştım. Sizin de söylediğiniz gibi evet yaşamayı seviyoruz ama yaşadığımız yeri cehenneme mi çeviriyoruz yoksa etrafımızda çiçekler mi açtırıyoruz. Sanırım bunu idrak edip bu hayatı biraz da ona göre ele almalı…”

sayfası için iletişim:

[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir