KAYSERİ’de fiziksel engelli Ayşe Kaya (27), 2 yaşında serebral palsi teşhisi konulunca ailesi tarafından tedavi için Avusturya’ya götürüldü. Yurt dışında yaklaşık 11 yıl tedavi gören Kaya, yürümeyi ve konuşmayı öğrenip 2014 yılında yeniden Kayseri’ye taşındı. Dil öğrenip ülkeleri seyahat etmenin hayalini kurduğunu belirten Ayşe Kaya, “Benim yürüyebilmem, konuşabilmem tamamen mucize. Türkiye’deki doktorlar bile, ‘Bu kız konuşamaz, yürüyemez’ demişler. Sonrasında ailemle Avusturya’ya gitme kararı alıyoruz. Orada konuştuğum için Türkçe ve Almancayı beraber öğrendim. Ben hırslı bir çocuktum. Bu yüzden onların ‘yapamaz’ dedikleri şeyi ben yaptım. Bu beni gururlandırıyor” dedi.
Ayşe Kaya’ya, 2 yaşında ailesi tarafından götürüldüğü hastanede serebral palsi teşhisi konuldu. Doktorların, ‘Yürüyemez ve konuşamaz’ dediği Kaya’nın ailesi, kızlarını da alarak tedavi için Avusturya’ya gitti. Yurt dışında rehabilitasyon merkezine giden Kaya, yaklaşık 11 yıllık tedavi sonrası ilk ve ortaokulu da orada bitirdi. Tedavinin ardından 2014 yılında ailesiyle yeniden Kayseri’ye taşınan Ayşe Kaya, burada fizik tedaviye devam ederek liseyi bitirdi. Bir süre evde kalan Kaya, kuzeninin tavsiyesiyle, 5 yıl önce Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren KAYMEK’in dil kursuna yazıldı. Gittiği kursta Fransızca A1 sertifikasını alan Kaya, şimdi ise İngilizce ve Almanca kursuna gidiyor.
Dil öğrenip ülke ülke gezmeyi hayal ettiğini anlatan Ayşe Kaya, “Hastalığım 2 yaşıma kadar fark edilmedi. Bu hastalıktan ülkemizde çok fazla var. Benim hastalığım daha çok bedensel olduğu için zihinsel kesim, ‘zihinsel engelli’ olarak tabir ediliyor. Serebral palsililer biraz benim gibi değiller. Bazıları yürüyemeyebilir, bazıları konuşamayabilir, bazen ayakta duramayabilirler. Benim yürüyebilmem, konuşabilmem tamamen mucize. Türkiye’deki doktorlar bile, ‘Bu kız konuşamaz, yürüyemez’ demişler. Sonrasında ailemle Avusturya’ya gitme kararı alıyoruz. Orada doktorlar beni görüp bakıyorlar. Doktorlar, ‘Bu kız çabalarsa yürür ve konuşur’ diyorlar. Ben orada konuştum, yürüdüm ama orada doğmadım. Orada konuştuğum için Türkçe ve Almancayı beraber öğrendim. Ben ikisine de ana dilim diyorum. Hem orada konuştum hem de dili öğrendim” dedi.
‘AVUSTURYA’DAN BURAYA FUL PAKET GELDİM’
Avusturya’da 11 yıl kaldığını söyleyen Kaya, “Ben orada rehabilitasyon merkezi gibi bir yere gittim. Orada aynı okuldaki gibi dersler de vardı. Fizik tedavi, ergoterapi gibi dil tedavisi bile vardı. Anlayacağınız üzere ben, Avusturya’dan buraya full paket geldim. Full paket geldiğim için, Türkiye’de ergoterapi veya diğer tedavileri almadım. Şu an sadece fizik tedavi alıyorum. Orada kalça çıkıklığından dolayı ameliyat oldum. 1 yıl oturdum, yürüyemedim. Tekerlekli sandalye kullanıyordum. Sonra bir mucize ile tekrardan yürüdüm. Türkiye’ye 10 yıl önce geldim. Avusturya’da bana, ‘Okuyamaz’ dediler. Ben hırslı bir çocuktum. Bu yüzden onların ‘Yapamaz’ dedikleri şeyi ben yaptım. Hiçbir şey bilmezken liseye gittim. 4 yıl okudum ve mezun oldum. Diplomam var. Bu beni gururlandırıyor” diye konuştu.
‘HAYALİM, ÜLKELERİ GEZMEK’
Kuzeninin tavsiyesiyle dil kurslarına gittiğini aktaran Kaya, şöyle konuştu:
“Kuzenim bana, ‘KAYMEK’te ücretsiz kurslar var’ dedi. Yakınımda olduğunu görünce, ‘Acaba yabancı diller var mı?’ dedim. Soruşturdum. İlk önce İngilizceye gitmek istiyordum ama Fransızca vardı. Fransızca A1 sertifikasını aldım. Şu anda İngilizce ve Almanca görüyorum. Almancaya da sadece sertifika için gidiyorum. Altyapım var. İngilizceyi bilmiyordum. Cümle kuramıyordum. Şu an kurs sayesinde kurabiliyorum. Ben kurslardan önce evde oturan birisiydim. Ben aslında ‘Ev kuşuydum. Bu durum gitgide beni yormaya başladı. O yüzden, ‘Neden olmasın, kursa gideyim kültürel açıdan gelişirim’ dedim. Benim hayalim, ülkeleri gezmek. Bu aslında çocukluğumdan gelen bir hayal. Dil öğrenmek, kültürler öğrenmek ve tarihe karşı çok ilgim var.”
