İSTANBUL- İYİ Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday gösterdiği Buğra Kavuncu, gazetecilerle bir buluşma gerçekleştirdi. Kavuncu, seçilmesi durumunda İstanbul’da hayata geçirecekleri projelerden, gündemdeki tartışmalara kadar pek çok soruyu yanıtladı.
Kavuncu, kendisinin İstanbul’da en çok tanınan üç adaydan biri olduğunu belirterek, Ekrem İmamoğlu’nun 2019’dan önce tanınmadığını hatırlattı. Kavuncu, kimseye kazandırmak ya da kaybettirmek gibi hesaplarının olmadığını 1 Nisan sabahı kendisinin kaybetmesi durumunda, kazanan ya da kaybeden kimsenin umurunda olmadığını söyledi.
‘BEŞ AŞAMALI PLAN’
Geçtiğimiz haftalarda İYİ Parti’nin aday tanıtım lansmanında seçim beyannamesini açıklayan Buğra Kavuncu, İstanbul’un kuzeyini lojistik merkezi yapmaktan tutun da sığınmacılarla ilgili izleyeceği yola kadar programını hazırladığını duyurdu. Gazetecilerle gerçekleştirdiği buluşmada, özellikle seçim dönemlerinde sığınmacıları göndermekle ilgili vaatlerin çoğaldığını bunun da toplumda kutuplaşmaya neden olduğunu hatırlattığımız Kavuncu, “Seçim beyannamesinde sığınmacıları göndereceğiniz yazıyor. Sağ popülist eğilimi konsolide etmek için her seçim döneminde sığınmacılarla ilgili vaatler ortaya çıkıyor. Toplumda yabancılara karşı düşmanlık bilinçli olarak büyütülüyor. Mülteci, sığınmacı ve göçmenlik statü olarak farklı. Sizin projeksiyonunuz ne?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Beş aşamalı bir planımız var bizim. İlki sınır güvenliği. İkincisi geri dönüş ilkesi. Yani savaştan kaçmış size sığınmış insanları alırsınız ama süre koyarsınız ve geri dönüş süresiyle ilgili plan yaparsınız. Üçüncüsü önleyici göç ilkesi. Gelme ihtimali olduğundan göç ihtimaline ilişkin uluslararası konsensüsü sağlamak. Çünkü Suriye’deki savaşın tek sorumlusu biz değiliz. Ancak bütün yükü çeken Türkiye oldu. Göçün başladığı yerde tedbirlerin alınması ve uluslararası göç mutabakatının hayata geçirilmesi gerekiyor. Göçle Türkiye’ye gelenlerin nihai amacı Avrupa. Biz Avrupa’ya belirli oranda göçmenleri almasını önerdik. Hatta dil de öğretebileceğimizi söyledik. Bırakın 10 milyonu, 300-400 bini Almanya’ya göndereceğimizi söylediğimiz de şaşırdılar. Bu bizim göç doktrinimiz. Hükümetin yarattığı düzensiz göç meselesini eleştirmek ayrı bir konu, ülkemize gelmiş insanları aşağılamak, tahkir etmek ve onlara karşı nefret dili oluşturmayı biz reddediyoruz.
‘ZATEN OTOYOL YAPILMIŞ’
“Yine aynı beyannamede, İstanbul’daki yeşil alanlardan söz ediyorsunuz. İstanbul’un kuzeyi büyük bir beton ‘saldırısı’ altında. Betonlaşmanın durdurulması için uzmanlar, çevreciler uyarılarda bulunuyor. İstanbul’un kuzeyindeki lojistik merkez yeşil alanlara zarar vermez mi?” sorusuna ise Kavuncu şu ifadeleri kullanarak yanıtladı: “Esenler ve Harem otogarlarını kuzey Marmara otoyolunun kenarına taşıyalım diyoruz. Mahmutbey gişelerinden 180 bin araç geçiyor. Trafiğin nedeni Ambarlı limanı. Tekirdağ’a doğru taşıyalım ve trafiği azaltalım diyoruz. Zaten ticari bir otoban var. Oraya taşıyacağımız liman ya da otogar orada yeşile zarar vermez, zaten yeşil alanları yine oluştururuz.”
‘PARTİ MEDYASI’
Kavuncu, ayrıca İYİ Parti’nin kendi medyasını oluşturmak gibi bir niyetinin olup olmadığı sorusuna ise verdiği yanıtta bağımsız medyanın desteklenmesi gerektiğini ifade etti: “Gerçekten habercilik yapan medyanın sayısını artırmak en büyük önceliğimiz. Kendi medyamızı kurmaktansa ilk söylediğimin doğru olduğunu düşünüyorum. Biz medyanın objektif olmasını bekliyoruz. Bağımsız basını tesis etmek, bir partinin kendi medyasını oluşturmasından iyidir.”